Birleşmiş Milletler araştırmasına göre, iklim değişkenliği ve aşırı hava olayları en az 20 Latin Amerika ülkesini etkisi altına alıyor ve bölgede açlık ve yetersiz beslenme riskini artırıyor.
Yeni yayımlanan Birleşmiş Milletler araştırmasına göre, iklim değişkenliği ve aşırı hava olayları en az 20 Latin Amerika ülkesini etkisi altına alıyor ve bölgede açlık ve yetersiz beslenme riskini artırıyor. Latin Amerika ve Karayipler’in ekonomileri büyük ölçüde çiftçiliğe, hayvancılığa, ormancılığa ve balıkçılığa bağımlı. Tüm bu sektörler doğrudan gıda güvenliğiyle bağlantılı ve özellikle kuraklık, sel ve fırtınalara karşı savunmasız. Bilim insanları, iklim değişikliği nedeniyle aşırı hava koşullarının yoğunlaşacağı konusunda uyarılar yapıyor. Dünyanın Asya’dan sonra iklim değişikliğinin etkilerine en çok maruz kalan ikinci bölgesi olan Latin Amerika, gıda konusunda kendi kendine yetmekte zorluk yaşayabilir. Araştırmaya göre aşırı hava olayları Latin Amerika ve Karayipler’deki ülkelerin %74’ünü etkiledi. Çalışma yakın zamanda kaydedilen bazı ilerlemelere de değindi ancak iklim değişikliği kaynaklı tehditlerin bu gidişatı tersine çevirme riskine de değindi.
Narlıdere Belediyesi, Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Projesi’nde
Narlıdere Belediyesi Enerji Dönüşümü için Avrupa Birliği “Batı Balkanlar ve Türkiye’deki Belediye Başkanları Projesi” kapsamında İklim Platformu’na katıldı. Narlıdere Belediyesi Küresel Belediye Başkanları Sözleşmesi’ne (GCoM) taraf oldu ve Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) hazırlamak için çalışmalarını sürdürüyor. Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı ile ilçede karbon ayak izini azaltmayı, enerji verimliliğini artırmayı, iklim değişliklerine karşı dirençli bir kent oluşturmayı ve halkın yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefliyor. Katılımcı bir anlayışıyla SECAP çalışmalarını devam ettiren Narlıdere Belediyesi, hazırladığı anket çalışmasıyla sürece vatandaşları da dâhil ediyor. Anket çalışmasıyla ilçede yaşayanların enerji kullanım alışkanlarını ve çevreye yönelik beklentilerini doğrudan vatandaştan öğrendiklerini aktaran Narlıdere Belediye Başkanı Erman Uzun, hazırladıkları anket çalışmasıyla hem vatandaşların beklentilerini öğreneceklerini, hem de onları sürece dâhil edeceklerini ifade etti.
UNESCO ve WMO’dan yeni küresel girişim
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü yani UNESCO ve Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yani WMO’ın ortaklaşa başlattığı yeni küresel girişim, 2 milyardan fazla insana tatlı su sağlayan hayati su kaynaklarını korumak için dünya çapındaki çabaları güçlendirmeyi amaçlıyor. Buzullar ve buz tabakaları dünyadaki tatlı suyun yaklaşık %70’ini barındırıyor ve bu kaynakların hızlı kaybı, çevresel ve insani krize yol açıyor. WMO Genel Sekreteri Celeste Saulo konunun aciliyetini vurgulayarak şunları söyledi: “Eriyen buzlar ve buzullar milyonlarca insan için uzun vadeli su güvenliğini tehdit ediyor. Bu uluslararası yıl dünyaya bir uyandırma çağrısı olmalı.” 2023 yılında buzullar son 50 yılın en büyük su kaybını yaşadı; 2023 aynı zamanda dünya çapındaki tüm buzul bölgelerinde buz kaybının rapor edildiği üst üste ikinci yıl oldu. UNESCO’nun Doğa Bilimleri Genel Direktör Yardımcısı Dr. Lydia Brito ise şunları söyledi: “Buzullara sahip 50 UNESCO miras alanı, Dünya’nın buzul alanının neredeyse %10’unu temsil ediyor.” Ancak yakın zamanda yapılan bir araştırma, bu alanların üçte birindeki buzulların 2050 yılına kadar ortadan kaybolabileceğini ortaya koydu. 2024’ün tarihteki en sıcak yıl olduğu onaylanırken, acil ve kararlı eylem ihtiyacı hiç bu kadar kritik olmamıştı. Girişimin ana odak noktalarından biri buzulların, kar ve buzun iklimi düzenlemede ve ekosistemleri ve toplulukları desteklemede oynadığı temel rol hakkında küresel farkındalığı artırmak. Girişim aynı zamanda Küresel Kriyosfer İzleme gibi programlar aracılığıyla bilimsel anlayışı geliştirmeyi ve verilerin etkili iklim eylemine rehberlik etmesini sağlamayı amaçlıyor. Kriyosfer gezegenimizin buz küresi demek. Buzulların korunmasının Paris Anlaşması gibi küresel ve ulusal iklim stratejilerine entegre edilmesiyle politika çerçevelerinin güçlendirilmesi bir başka öncelik. Tüm bunların yanı sıra hassas toplulukları desteklenmesi ve uyum ve azaltım çabalarını finanse etmek için gerekli kaynakların harekete geçirilmesi de hedefler arasında.
Sigorta pazarının yaptığı toplam ödeme 145 milyar dolar
Aon Küresel Doğal Afetler Raporu sonuçlarına göre 2024 yılında küresel doğal afetler, özellikle ABD’deki kasırga ve şiddetli fırtınalar nedeniyle 368 milyar dolarlık ekonomik kayba yol açarken sigorta pazarının yaptığı toplam ödeme 145 milyar dolar oldu. Sigorta kültürü daha yüksek olan Amerika kaynaklı afetlerin ağırlığına rağmen, toplam ekonomik zararın ancak yüzde 40’ı sigorta pazarı tarafından karşılanabildi. Sigortasız risklerin yarattığı ekonomik zarar toplumlar, işletmeler ve hükümetler için ciddi bir mali yük oluşturdu. Helene Kasırgası, geçen yılın eylül ayında ABD kıyılarına ulaştı ve 75 milyar dolarlık zarara ve 243 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Ekim ayında gerçekleşen Milton Kasırgası ise 35 milyar dolarlık zarar yarattı ve bu zararın 20 milyar doları sigorta pazarı tarafından karşılandı. Bu iki olay, küresel sigorta kayıpların %78’inin ABD’de gerçekleşmesinin başlıca nedenleri olarak öne çıkıyor. 2024 yılında, her biri 1 milyar dolardan fazla ekonomik kayba yol açan en az 54 küresel afet yaşandı. Bu sayı, 44 olan 21. yüzyıl ortalamasının çok üzerinde. Milyar dolarlık felaketlerin sayısındaki artışın başlıca nedeni, ABD’deki şiddetli konvektif fırtına olaylarındaki artış oldu.